Projeler
Permanent URI for this collectionhttps://standard-demo.gcris.com/handle/123456789/7119
Browse
Browsing Projeler by Author "Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Research Project Genomik Profilleme Yöntemiyle T Lenfositlerinde Apoptozu Düzenleyen mikroRNA'ların TanımlanmasıAkgül, Bünyamin; Akgül, Bünyamin; Akgül, Bünyamin; Moleküler Biyoloji ve Genetik BölümüBiyolojik homeostazın temin edilmesinde temel bir işlevi olan ve evrimsel olarak oldukça muhafaza edilmiş olan hücre ölümü, ihtiyaç fazlası hücreler ile sağlığı tehdit eden antijenlerin vücuttan uzaklaştırılması için oldukça önemlidir. Apoptoz sinyal iletim yolağında rol oynayan ilk molekülün tanımladığı 1992 yılından bu yana bir dizi protein tanımlanmıştır. Ancak apoptoz sadece proteinler tarafından değil, mikroRNA (miRNA) adı verilen ve boyutları 17-25 nükleotit arasında değişen çok küçük kodlamayan RNA’lar tarafından da düzenlenmektedir. Apoptozu düzenleyen miRNA’ların tanımlanması, hücre ölümünün moleküler mekanizmasının anlaşılması ve insan sağlığının korunması için oldukça önemlidir. T lenfositlerinde apoptozu düzenleyen miRNA’ları tanımlamak amacıyla Jurkat hücreleri genel apoptoz indükleyici kamptotesin ilacıyla muamele edilmiştir. Kamptotesim muamelesi sonrası, apoptoza duyarlı ve dirençli hücreler birbirinden ayrıştırılmıştır. Mikroarray, derin sekanslama ve qPCR teknikleri kullanılarak her iki grubun miRNA profilleri kamptotesinle muamele edilmeyen negatif örneklerin miRNA profiliyle karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmalı profil analizi sonrası her üç grup hücrede ifade edilen miRNA miktarına göre beş grup miRNA belirlenmiştir. miR-18a, 26a ve 92a-1* ölen hücrelerde baskılanmakta miR-7, 106b*, 221, ve 1268 ise ölmeyen hücrelerde aşırı ifade edilmektedir. Dolayısıyla bu grup miRNA anti-apoptotik olarak görev yapmaktadırlar. miR-128 ve 720, ölmeyen hücrelerde aşırı ifade edilirken ölen hücrelerde baskılanmakta dolayısıyla anti-apoptotik miRNA grubunda bulunmaktadırlar. miR-24 ve 766 sadece dirençli hücrelerde baskılandığından apoptotik miRNA olabilirler. miR-30c, 186, 142-5p ve 320 hem duyarlı hem de dirençli hücrelerde baskılandığından muhtemelen apoptozla ilgileri olmayıp ilaç metabolizması veya stres gibi diğer hücresel yanıtlarda rol oynuyor olabilirler.Research Project İkinci Nesil Tirozin Kinaz İnhibitörlerinin ve Sfingozin Kinaz İnhibitörünün Philadelphia Kromozomu Pozitif Akut Lenfoblastik Lösemi Hücrelerindeki İnsan Telomeraz Enzimi (hTERT) Aktivitesi Üzerine Etkilerinin BelirlenmesiMoleküler Biyoloji ve Genetik BölümüAkut lenfobalstik Lösemi (ALL) kemik iliğinde ve periferal kanda erken evredeki gelişimi genetik/epigenetik faktörlerle inhibe olmuş ve olgunlaşmamış lenfoblasthücrelerinin artışı ile karakterize malign bir hematolojik kanserdir. ALL?de karşımıza çıkan yaygın genetik anomalilerden biri Philadelphia kromozomu olarak adlandırılan BCR/ABL translokasyonudur. BCR/ABL aşırı tirozin kinaz anlatımına sahip olup, kanserli hücrelerde hücre çoğalması, antiapoptoz, metastaz ve ilaç dirençliliğiyle ilişkili birçok yolağı aktive etmektedir. Günümüzde klasik kemoterapiye ek olarak BCR/ABL?i hedef alan, BCR/ABL?in tirozinkinaz aktivitesini bastırmak veya inhibe etmek üzere tirozinkinaz inhibitörleri kullanılmaktadır. Yine de Ph kromozomu taşımayan ALL hastaları ile kıyaslandığında Ph kromozomu pozitif ALL hastalarında tam remisyon sağlanamamaktadır. Bu nedenle tedaviye yönelik yeni stratejilerin geliştirilmesi oldukça önem arz etmektedir. Yapılan birçok in vitro ve in vivo çalışmada bir flavonoid olan luteolinin meme, akciğer, kolon gibi birçok farklı kanser türlerinde anti- kanser ve anti-tümör etkiye sahip olduğu gösterilmiş olup ALL üzerindeki etkisi gösterilmemiştir.Bu çalışmada, luteolinin Ph kromozomu pozitif ALL hücreleri için zamana ve doza bağımlı sitotoksik etkileri MTT hücre proliferasyon testi ve Tripan mavisi deneyi ile belirlenmiş, daha sonra, ?AnneksinV?Propidyum İyodür ikili boyama yöntemi?, ?Mitokondri zar potansiyelinde gerçekleşen değişimlerin ölçümü? ile luteolinin hücreler üzerindeki apoptotik etkileri; akım sitometri yöntemi ile de hücre siklusu üzerine etkileri ilk defa belirlenmiş olup, luteolinin hücre büyümesi ve çoğalması üzerine etkisi iki farklı sağlıklı hücre hatlarında da gösterilmiştir. Gerçekleştirilen real-time PCR ve western blot yöntemleri ile artan dozlarda luteolin uygulanan hücrelerde hücre çoğalması, apoptoz, ilaç dirençliliği, yaşlanma gibi birçok metabolizmada rol alan seramid sentaz genlerinin (SERS1-6), sfingozin kinaz (SK-1 ve SK-2) genlerinin, glukozilseramid sentaz (GCS) geninin ekspresyon düzeyleri üzerine olan etkisi mRNA ve protein düzeylerinde Ph pozitif ALL hücrelerinde ilk defa çalışmamızla gösterilmiştir. Sonuç olarak, elde edilen bulgular luteolinin Ph pozitif ALL hücreleri üzerinde sitotoksik, apoptotik ve sitostatik etkileri olduğunu, bununla birlikte luteolinin bu terapötik potansiyelde biyoaktif sphingolipid genlerini de regüle ettiğini gösterilmiştir.